13 Eylül 2010 Pazartesi

Çözüm Yolları II

Kayıpların bol olduğu bir dönem bu Fenerbahçe takımı için. Elbette bu durumda Aykut hocaya yükleneceğimi düşünüyorsunuzdur. Fakat bu kez gerçekten susma taraftarıyım ben, zamanı geldiğinde sözlerimi esirgemeden konuşabilmek için.


10 Numara Alex-Kaptan Alex- Vazgeçilmez Alex:

Alex Fenerbahçe için bir sorun mu, sorumsuzluk mu, önce bunun cevabını bulmalı… Geldiği günden beri canla başla futbol oynadı, oynuyor, es geçmeyelim. Çoğu kez eleştiri yağmurunda şemsiyesiz kaldı, bazen de çubuklunun hakkını vermesiyle övgülere boğuldu. Uzun yıllardır takıma emeği geçen Alex’in seneye sözleşmesi bitiyor… İşte diyorum ki ben, belki de artık onunla yolları ayırmanın zamanı geldi. Ya da idari açıdan bir destek olarak kullanılabilir. Fenerbahçe için büyük bir çöküş olmayacağını düşünmemle birlikte, içten içe üzüleceğimi de not olarak ekleyeyim…


Rakiplere Göre Oynamak:

Bu durum neredeyse tüm takımlar için sorun oluşturuyor. Bana göre oldukça yanlış bir taktik bu. Hele de Türk futbolu için! Zira artık Anadolu takımlarının hiç de hafife alınmayacağını biliyoruz. Bu taktikten bir an evvel vazgeçilmezse, durum olduğundan kötüye gidecek, benden söylemesi! En güzel örnek Fenerbahçe… Kayseri’yi önemsemeyerek gitti belki de deplasmana, bu konuda bir bilgim yok. Ama sonuç gayet açık. Her takım bizim için bir rakiptir ve her rakip şampiyonluk yolundan önemlidir!


Az Biraz Sabır! :

Geleni geldiği gibi gönderememek adedimizdir bizim. Ne umutlarla transferini yapar, bir-iki tökezlemesinde hemen yollama girişimlerinde bulunuruz! Üstelik ardından söylemediğini bırakmayız. Bence biraz sabretmeli, gelenin de ortama alışmasını beklemeliyiz. He gördün ki olmuyor, fazla vakit kaybetmeden harekete geçmeli. Unutmadan, söz konusu futbol dahi olsa, herkesin ikinci bir şansa ihtiyacı vardır!


“Önümüzdeki Maçlara Bakacağız” :

İşte futbolun klişesi, kırılma noktasıdır bu söz! Her yenilgiden sonra tekrarlanır, dilden dile dolaşır. Futbolcular onu, taraftarlar, “yense de yenilse de…” sözünü tekrarlar. Tamam, buraya kadar bir sorun yok. Gayet umut dolu, takıma güven veren sözlerdir bunlar. Fakat önümüzdeki maçlara pembe gözlüklerle değil de, çıplak gözle bakmayı tavsiye ederim ben! Hata yaptıkça bu söz değerini yitiriyor!


Deplasman Kaderimiz Olmamalı! : Lig başlayalı 4 hafta oldu, ikisi kendi evimizde “sessiz sedasız” oynadığımız, ikisi de deplasmanda olan 4 maçı geride bıraktık. Peki, bana deplasmandaki maçlarda aldığımız kötü sonuçları açıklayabilecek biri var mı? Sezon boyunca Saraçoğlu’nda oynayacağımız kadar, deplasmanda da maç oynayacağız. Yarısından aldığımız 3 puanlar bizi zirvede tutmaya yetecek mi? Bence bunun garantisi yok! Hata yapmayı alışkanlık haline getirdik, bunun böyle gitmeyeceğinin bir an önce farkına varılması gerekiyor. Eğer hal böyle olursa, futbolcuları bilmem ama taraftarın canının çok yanacağına eminim…
Yine En Başa: Önceki yazımda da belirtmiştim bunu, bir an evvel o eski Fenerbahçe olmamız gerekiyor. Takım ruhunu geri kazanmalı ve yolun başındayken en azından zirveye ortak olmalıyız. Zira bu sezonun başlangıcıyla Fenerbahçe futbol takımından sevinçli hiçbir haber alamadık. Diyorum yine, sessiz sedasız oynadığımız maçları saymamı beklemeyin benden!

Derbi Maçı: Önümüzde Beşiktaş ile oynayacağımız derbi maçı var… Aman diyorum, öncelikle futbolun güzelliklerini kaybetmeyelim. Sadece hücuma yönelik oynayıp, gol bulmaya çalışmayalım. Mesela geçen hafta oynadığımız Kayseri maçında hiç korner kullanmadık, farkında mısınız? Diyorum ki ben, sahayı iyi kullanın, oyunu iyi kurun; bizi daha fazla yıkmayın çocuklar…

Şimdi yazacağım satırları hiçbir başlık altına sığdırmak istemedim. Geçen gün internette dolanırken, bir yazıya rastladım. Başlığı şu idi: “Niang da Guiza gibi olacak!” Niye öyle olsun arkadaşım? Nasıl bu tanıyı koyabiliyorsunuz ya? Öyle kızdım ki! Böyle düşünenler yok değil, elbette bir şekilde moralimizi bozmaya çalışanlar var. Ama bu düşünce çok yanlış! Birini diğerine benzetmek de neymiş! Yapmayın ne olur, insanlara zaman tanımayı öğrenmemiz gerekiyor. Bizim bu adamlarla, birlikte havaya kaldıracağımız çok kupamız var, bekleyin ve görün. Biraz sabır, az biraz sabır arkadaşlar!

Dilerim Fenerbahçe’nin durumu kötüye gitmez. Yol yakınken toparlanmalıyız diyorum ben. canımız daha çok yanmadan, içimiz kan ağlamadan, toparlanmalıyız…

Çözüm yollarımı sizlerle paylaşmaya devam edeceğim…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...