Kaybedenlerin iç sıkan ya da kimilerimiz için burkan öykülerine geçmeden evvel, 21 Haziran maç gecesinin kazanan tarafına değinmek istiyorum: Messi!
"Soran olursa Messi attı dersiniz."
Tribünde, klavye başında, stat kenarında, televizyon önü ve karşısında kendisini yuhalayan onlarca kişi vardı taraflı tarafsız. Maç esnasında bu sesleri duyunca, hayli üzüldüm. Elbette ben de herkes gibi, "uzaylı" performansını göstermesini bekliyordum ondan. Yer yer gösterdiği performansı 90 dakika içinde golle tamamlayamayınca, ıslıkların odağı olmaktan öteye gidemedi. Durun, cümleyi toparlıyorum hemen.
Gidememişti ki, o muazzam golü geldi. Beni, Dünya Kupasına yeniden bağladı, umutlandırdı, sevdirdi. Tribündeki tosunlar tosunu oğlu da bu etkiyi yaratmış olabilir, bilemiyorum arkadaşlar...
Messi dışında, favori takımlarımdan üçüncüsü olan Arjantin nasıldı?
Vasat. Futbol vasat, istek yok, fazlaca olan kabiliyet kullanılamıyor vs vs... Bir tat eksikliği oldu kesin bu DK takımları arasında. Arjantin, İspanya aksine gruptan çıkarak beni sevindirmeyi, yüzümü güldürmeyi başardı. Lakin bu futbolla, futbolun düşük bütçeli dev takımları karşısında tutunabilmek, hele de final odağına yaklaşabilmek pek mümkünmüş gibi gelmiyor bana.
Erken Ama Haklı Veda: Güle Güle İspanya!
Yılların saygısı vardı içimde İspanya'ya ve onun futboluna karşı. Duyduğum sevgi zaman zaman derinleşerek beni bile şaşırtıyordu. Dile kolay, 6 yılın futbol şampiyonuydu onlar.
2008 Avrupa Kupası şampiyonluğu,
2010 Dünya Kupası şampiyonluğu,
2012 Avrupa Kupası şampiyonluğu,
2014 Dünya Kupası rezaleti.
Sonuç, bir üst paragraftaki fotoğraftaki gibi dramatik oldu işte.
Bana inanır mısınız bilmiyorum ama söylemeden edemeyeceğim. Bana kalırsa, İspanya bu kupayı istemedi. İsteyen adam mücadele etmez mi yahu? Göz göre göre kupaya tutunma şansın ellerinin arasından kayıp giderken, maç çıkışı ağlayarak soyunma odasına gitmenin sana ne faydası olacak sanıyordun?
İspanya, bendeki saygınlığını bir parça da olsa yitirdiği için, çok üzgün ve de kırgınım.
Barcelona'nın çöküşü, ardında milleti takım yıkımını da getirmiş oldu böylece...
Son olarak, yalnızca "devler" ya da favoriler takımları arasından İspanya'nın kaybetmemiş olmasına da sevindim ayrıca. Ona eşliği İngiltere yaptı, çok da güzel oldu.
Ve yine "bana kalırsa" asıl büyüklerin, gerçek Dünya Kupası bu.
Futbolu seven, az bütçe ve pahalı olmayan isimlerle futbol oynayan, futbola ve emeğe değer veren adamların futbolunu izlemek, birkaç reklam ve markanın arkasına sığınan profesyonelleri izlemekten daha büyük zevk veriyor bana.
Dilerim bundan sonraki günlerde DK daha heyecanlı bir hal alır artık!
Dipnot: Nedense Suarez gol atınca pek bir mutlu oldum. Sormak istediğim şey, gol attıktan sonraki hareketinin anlamı. Bilenlerin paylaşması önemle rica olunur! : )
hareketin anlamı iki çocuğu ve karısı hepsini teker teker öpüyor.
YanıtlaSilO kadar doğal bir şey değil de, başka anlamı olan hareket olduğunu düşünmüştüm. Hayal kırıklığına uğradım :(
YanıtlaSil