forvet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
forvet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Ekim 2010 Cumartesi

Tut Tutabilirsen Niang’ı!

Sizlerin de bildiği gibi haftaya oynanacak olan milli maçlar nedeniyle süper lige ara verilecek. Aslında teknik anlamda lige bu yönde verilen aralar futbolcuların dengesini hafiften sarsar. Cuma günü oynanan maçta G.Saray’ın almış olduğu mağlubiyetten sonra da, F.Bahçe için gereksiz bir şekilde korkmaya başlamıştım. Neyse ki korkum yersiz çıktı, totemimiz bir kez daha işe yaradı! Şimdi de bu leziz maçtan bahsedeyim biraz.


Gol atan forvet: Niang

Ben size dememiş miydim, Niang bize iyi gelecek diye! Şunu bilir, şunu söylerim; yaptığın transfer hakkını verecek arkadaş! Çok uzun zamandır forvet sıkıntısı yaşıyordu Fenerbahçe. Ne adamlar geldi Saraçoğlu’na “hücum oyuncusu” sıfatında da, hakkını veremedi. Kezmanıydı, Guizasıydı derken en nihayetinde aradığı kanı Niang’da buldu sarı-lacivertli ekip. Dia ve Niang ikilisini durdurmanın biraz güç olduğundan söz etmiştim bir önceki yazımda. Ayrıca bir başlık atın diyorum şimdi de, “Onlar takıma daha yeni alışıyorlar!” vakit gelecek, gol kralı olacak Niang, benden söylemesi! Zira ben bu maçta Fenerbahçe’yi değil, Niang’ı izledim…

Fırat Aydınus’un maç yönetme şeklini pek sevmem, bu akşam da beni şaşırtmadı zaten. Ama bunu yine söylüyorum, yeri geldikçe de söyleyeceğim: zaman geçtikçe Emre’nin hırsı bize zarar veriyor. Aslına bakarsanız futbolunu seviyorum. Fakat bazı durumlarda kartının olup olmadığını hiç umursamadan hakeme çıkışmasından rahatsız oluyorum. Akşamki maçta da tıpatıp aynısını yaptı. Eğer sarı kartı olmasaydı resmen haykıracaktım hakeme kartını çıkarsın diye ama Fırat benimle aynı görüşte olmuş olacak ki Emre’ye yalnızca sözlü uyarıda bulundu.

Sonunda Fenerbahçe takımının rayına oturduğunu düşünüyorum. Bunun zamanla olacağını elbette biliyordum ama savunmaya olan inancım günden güne azalıyordu. Ta ki Aykut hocanın kadroya Bilica yerine Yobo’yu almasına kadar. Defansta hem kaleciye hem bizlere öyle büyük bir güven verdi ki, maç bitiminde ayaktaydım onu alkışlamak için. Parantez içinde söylüyorum, bu akşam F.Bahçe sahadaki futbolu tamamen İspanyol futboluydu. Bilirsiniz, La Liga ekipleri maçlara ayağa pasla başlar, orta saha müthiş önem taşır. Top kayıpları az, hatalar telafilidir. Orta saha geçilir, rakip yarı alanının ilk metrelerinde atak başlar, gizliden gizliye. Ve gol. Ardından bir tane daha. Önde mi bu İspanya takımı? Öyleyse maçı garanti eder ve rakibe top koşturur. Bu zamanlarda forvetleri tut tutabilirsen! İsterlerse, bir gol daha atar, rakibi ezerler! Nasıl ama İspanyol futbolunun aynısı değil mi? Bence gayet öyle…

Bu maç için öyle uzun uzadıya yazılacak bir şey yok. Sahnede görmeye alıştığımız Niang vardı yine. Kazım bir de. Herkes kızıyor ona, sevmeyenler bile vardır eminim. Ama ben önemsiyorum onu ve sürekli söylüyorum: Kazım bu takıma lazım! Üçüncü golü atan Andre Santos’a kızgınım, gol attı diye yelkenleri suya indiremem. Geçen hafta oynadığı kötü futbol yetmemiş gibi yerli yersiz açıklamalarda bulunup mide bulantısı yaptı. Neyse bu konuya daha fazla değinmek istemiyorum, galibiyet sevincimi kaçırmaması için… Ayrıca değinmeden olmaz, Gençlerbirliği maçında Alex ve Volkan’ın performansları gayet iyiydi, bu yüzümü daha da güldürdü. Üstelik ben ilk kez Fenerbahçe’ye gelen bir teknik adamın alt yapıdan yetişmiş genç futbolcuları önemsediğini gördüm. İnanılmaz mutluyum. Bu durumda, Aykut hocanın bizim eski “golcümüz” olmasındaki payı büyük elbette, aramızdaki buzlar da eriyor böylece. Sanırım kazandıkça, hataları telafi yolunda yürüdükçe seninle iyi anlaşmaya başlayacağız. Taraftar da bunu istiyor, istiyoruz Aykut hoca!

Maçı kendi evinde 3-0 alan Fenerbahçe 10 olan puanını 13’e yükselterek 7. Haftanın sonunda ezeli rakibi G.Saray’ın önüne geçmeyi başardı.

Son olarak yazımı bitirmeden önce, transfer olayına bir kez daha değinmek istiyorum. Geçtiğimiz sezonlarda” yıldız” avlamaya bayılırdık. Paramız bol ya, faydalı faydasız dağıtırdık işte. Nihayet bu sezon toparlanıp kendimize geldik de, yararlı transferler yapabildik. Şimdi dönüp bakıyorum Beşiktaş’a. Öyle öpe koklaya getirdikleri futbolcuları henüz sahnede göremedim ben, Holosko bile hakkını veriyor geçmişin. Nerede Guti, Q7? Galatasaray sustu dedik transferde, sonra bombayı patlattı Misimoviç ile. Peki, neredeydi geçtiğimiz maçlarda? Fenerbahçe içinse sürekli bir şeyler söylendi, doğru düzgün hiçbir transfer yapmadığını iddia edenler bile oldu! Şimdi, çıksın onlar karşıma, bunu söyleyen siz bay ve bayan olaylara ters açıdan bakanlar dinleyin beni, size sözler hazırladım!

Dipnot: Maç bitiminden bir saat sonra yazılmış olan bu yazının arşivde niye bu kadar çok durduğu hakkında en ufak bi fikrim yok.
 
Dipnot2: Almanya maçı hakkında yazmak istemiyorum açıkçası, sonuç zaten bildiğimiz ve beklediğimiz gibiydi.

15 Ağustos 2010 Pazar

Mamadou Niang

Mamadou Niang bugün resmen Fenerbahçe'de! Olympique Marsilya forması giyen Mamadou Niang'ı renklerine bağladık sonunda. Bakalım bu transfer bize neler katacak. Bizden götüreceklerini düşünmek istemiyorum, çünkü Niang golleriyle adından sıkça söz ettiren bi futbolcu. Umarım gerçekten ihtiyaç duyduğumuz 31 yaşındaki forvet renklerimize iyi gelir.
Ne diyelim, haydi hayırlısı! =)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...