16 Haziran 2014 Pazartesi

"Futbol 90 Dakika Süren ve Sonunda..."



Tamam tamam, endişelenmeyin. O iç gıcıklayıcı lafı yazmayacağım buraya. Zira klişe kullanmaya bayılanlarımız benden saat farkıyla bunu çoktan yazmışlardır.

Baştan belirteyim, tamamen tarafsızdım bu maçı izlerken. Ronaldo nefretimi, yani daha doğrusu ona duyduğum antipatiyi okurlarım ve beni tanıyanlar bilir. Lakin ona rağmen, kalbimin bir kısmı Portekiz'den yana idi. Durun bir dakika, sebeplerim var!

Her birimizin çocukluğundan gelen bir Alman ekolüne sempatisi vardır muhakkak. Ya da tam tersi... Bende bu durum biraz ortalama doğrusu. Ne seviyorum ne de sevmiyorum. Çünkü Almanya, başlığıma da isim olduğu gibi futbolun daima ama daima kazanan takımıdır. Sanırım ben bundan hoşlanmıyorum. Zaman zaman yenilgilerle beslenmeyi de seviyorum. Bu yıla kadar Portekiz'e olan uzak duruşumun sebebi de hiç şüphesiz ki Ronaldo. 

Ancak bu kez durum bir tık farklıydı. (Zaten farklı olmasa belki de Portekiz kazanırdı.) Spor Toto Süper Lig başladığından itibaren bu yıl, saçımın önünden bir tutamı bana beyaza boyatma isteği uyandıran Alves vardı sahada. Başımıza gelen en güzel şey! Ardından, bin bela, Ankaralı Meireles. (Yok artık, Raul'un Ankaralı olduğunu bilmiyor muydunuz?!)

Benim gönlüm de, yarım yamalak heves ve isteğim de Portekiz'i kurtarmaya yetmedi arkadaşlar. Bana bu Dünya Kupasını sevdiren maçlardan biri oldu gelen üst üste gollerden sonra. Her zamanki Almanya gibi, dakikayı geçtim. son saniyeye kadar mücadele etmeleri de, forma savaşçılarına duyduğum saygıyı yenilememe sebep oldu.

Yalnız demedi demeyin, Dünya Kupasının en çok konuşulanı penaltılar olacak. Bir vuvuzela olmasa da kendileri, her maçta yer bulmayı başarıyorlar bir şekilde. Ek olarak, birkaç maçta olduğu gibi tek bir adamın sahada devleşip üst üste goller atmış olması da konuşulacaklar listemde kendine yer buldu şimdiden.

Ve bir de, Meireles, Meireles işte yahu! Alman futbolcunun ayağına basıp şortundan çekmeler falan... Biz alışalı çok oldu onun bu hallerine. Portekiz milli takımı ise yeni yeni tanıyor bizim Ankaralı Raul'u...

Son olarak şunu demeden geçmeyeyim: Kırmızı kartına ve daha ilk yarıda çılgıncasına saldırıya karşı, istatistiki açıdan Portekiz, Almanya'nın bir adam önündeydi bu maçta.

 Lakin istatistik mini etek... Yok yok, bunu da söylemeyeceğim!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...