"Yok artık, Lebron..." diyebilirsiniz bu yazının başlığı için. Ancak önce biraz sakinlik rica ediyorum, her şeyi açıklayacağım.
Kalemim yettiğince futbolun özellikle de Fenerbahçe'nin kanayan yaralarından bahsedip duruyorum. Eksikleri tespit edip, not alıyor sizlerle paylaşıyorum bir de. Bu eksikleri görenin yalnızca ben olmadığımın bilincindeyim. Ancak bizim köklü başkanımız Aziz Yıldırım'ın bunları görebildiği konusunda belirli bir inanca sahip değildim. Ta ki, bu sebebi belli eksikliklerin çözüm arayışlarına girilinceye dek. Başlığıma eklediğim "Ben" Fenerbahçe'nin düşünen taraftar kesimini kapsıyor. Anlaştık?
Ben, burada Birinci Çözüm Yollarımı anlatırken, özellikle "yıldız transfer" ve "savunmasızlığa"dikkat çekmiştim. Henüz transfer döneminin göbeğinde bile değilken üstelik. Zaman geçip günler birbirini kovaladıktan sonra gördük ki, Fenerbahçe "yıldız avından" vazgeçerek, yapılması gereken en önemli şeyi yapmıştı! (Ters cümle.) Yerinde ve "işe yarar" transferler yaparak uygun hamleyi doğru zamanda kullanmıştı.
Savunmanın dengsizliği başta Lugano karmaşasının çözülmesiyle ayağını oturttu. Ardından "Yeter ulan!" dedirten Bilica Aykut hocanın da gözüne güvenirlikten uza ve agresif gelmeye başladı. Siyahi futbolculara kafayı takan yönetim, Yobo'yu savunmanın can alıcı noktasına alarak, hatasız bir defans oluşturdu.
Bitmedi tabii.
burada bambaşka Çözüm Yolları ürettim.
Alex dedim, idari görev falan. Seneye sözleşmesi bitecek olan Alex için bi jübile planladığını ve onun takımda bir görevi olmasını istediğini açıkladı Aziz Yıldırım. "Ağzından bal damlıyor!" dedim sonra.
Deplasmanı kaderimiz olmaktan, Kasımpaşa maçı ile çıkarmış olduk. Ağır bir espri yaparak, "Kasımpaşa'nın suçu yok, biz onu Cimbom sandık.." bile dedik.
Bir an evvel eski Fenerbahçe olmamı gerekiyor dedim, en azından bu uğurda bir-iki emin adım attık.
Sonra burada, rakibe göre oynamanın tehlikesini ele aldım, tüm takımların bu tehlike içinde olduğunu söyledim. Son iki maçtır bu durum Fenerbahçe için değişti diyebilirim.
Az biraz sabır falan derken, kaleci eksikliğinden çok söz ettik. Hoop Serkan Kırıntılı geldi. Daha bahsettiğimiz ama şimdilik atladığımız konular var elbet.
Fenerbahçe'yi okuyan (ruhunu) taraftar ve yönetim, sorunların çözümü için elele bile vermeli gerektiğinde.
Şimdilik söz sizde. Aslında söz hep bizde, biz hep.. Aman, neyse ne canım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder