Ne Aykut Kocaman’la oluyor bu takım ne Alex’siz.
Ben sadece bir gece, stattan evime dönerken içim huzurlu ve
rahat olsun istedim. Sadece bir hafta boyunca rahat uyuyayım dedim. İsteklerim
çok mu Kocaman’dı da olmadı hoca?
Neyi yapamadık, niye
yapamadık biz seninle?
Acaba en büyük hatamız bir iki maç sonunda seni omuzlarımıza
alıp, “sen bizim Kocaman gururumuzsun” dememiz miydi?
Bilmiyorum ki hoca, cevap bulamıyorum senin hiçbir hamlene.
Sen takımda varken biz şampiyonluğu son maçta kaybediyoruz.
Ertesi sene, adını ilk kez duyduğumuz bir takıma Şampiyonlar Ligi’nde yeniliyor
ve tepetaklak oluyoruz. Türkiye Kupasından eleniyoruz. Sonra toparlanıyoruz,
eyvallah. Hop yine bir dağılma! Trabzon’la aramızda 9 puan fark oluyor.
Ardından saklı kapılar ardından dönen konuşmalar tamamlıyor ligi. Son maçta
şampiyon oluyoruz bu kez. Oluyoruz olmasına da, sadece 2 ay sürüyor sevincimiz.
Şikeci diyorlar adımıza. Sence NİYE?
Kriz yaşadığımızı söylüyorlar. Bana sorsalar tanımlama için krizi seçmezdim, çünkü
hafif kalıyor benim geçirdiğim günleri anlatmaya. Onu da iyi yönetiyorsun. Yine
hiç gülmüyorsun ama ya da ümit verici tek laf etmiyorsun. Silinip gittiğinde
her şey fark ediyoruz ki, biz yine şampiyonluğu tek maçta kaybetmişiz. Son maç
demiyorum bu kez, tek golle kaybediyoruz.
Sen geldiğinden beri Galatasaray’la oynayacağımız her maçtan
korkuyoruz. Onlar çok iyi diye değil, sende bir sıkıntı var diye korkuyoruz
hoca. Saygımızdan tek laf etmiyoruz ama.
Türkiye kupasını alıyoruz, sesler gitmiş, kalpler buruk, boğazlar düğüm.
Ben o maç öncesi hastanede sabahlıyorum mesela, biber gazı yemişiz ya. Sen yine
Özer diyorsun bana, ben susuyorum sana.
Bir yeni lig daha seninle. Lig öncesi Galatasaray ile kupa
maçı. Kaybediyoruz. Şaşırdık mı? Ne haddimize! Şampiyonlar Ligi’ni ellerinle
veriyorsun, konuşamıyoruz yine. Kocaman bir sevgi var ya içimizde, haksızlık
yapmak bize yakışmaz.
Ama sen, bizim sana yapmaya cesaret edemediğimiz haksızlığı
bize yapıyorsun. Benim efsanemi sahadan silmeye çalışıyorsun. Sen yok etme
mücadelesi verdikçe, biz heykelini dikiyoruz 10’un.
Takımın Avrupa Ligi’nde savaşıyor, sen 2-0 öne geçtiğin
maçta önce Alex’in golüne sevinmiyorsun, ardından hiç sebep yokken maçtan
çıkartıyorsun. Yetmedi mi? 2-2 kalıp grubundaki sıranı zora sokuyorsun.
Sence oturup bunları tek tek düşünmenin vakti gelmedi mi?
Neyle açıklayacaksın bunu, bir izahı var mıdır ki?
Söylesene be hoca, ben saygımdan sana ağzımı bile açamazken
senin bu yaptığın Kocaman haksızlık beni enayi mi yapıyor?
Öyle ya. Enayiyim ben. Sadece tek bir gece içim rahat uyumak
için tribünde 90 dakika hiç susmadan dua eden bir enayi. Şimdi yakıştı mı bu
senin KOCAMAN adamlığına?
Burası senin alışık olduğun İstanbulspor ya da Ankaraspor
değil hoca, KENDİNE GEL!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder