Şimdi yazmaya, hissettiklerimi anlatmaya, içimden geçenleri
sana aktarmaya nereden başlasam eksik kalır Kaptan. Evet, hala Kaptan diyorum
sana. Hala 10 numara, hala efsane…
En son sesim konuşmaya yetmediğinde, her cümlem hıçkırıkla
bölündüğünde Lefter’e veda ediyordum…
Sekiz sene öncesine dönmek biraz zaman alır. Günümüzü, sana
yapılanları unutturur belki. Unutturmasın diye yazmıyorum, söylemiyorum. Ben seni
hep güzel hatırlayacağım da, senin gidişine sebep olanlar için aynı şeyi
söylemem mümkün değil.
Koskoca sekiz yıl Kaptan. Fenerbahçe Spor Kulübü’nde,
iyisiyle kötüsüyle ve her bir anıyla dolu dolu geçirdiğin sekiz yıl… Neler
gizli ardında, çocuklarına anlattığın ne hikâyeler, başarılar, övgüler, hayal
kırıklıkları, özlemler… Unutulur mu sanıyorsun Kaptan? Unutulmaz elbet.
Bugün 12 Eki. 12, Cuma. Saat sabaha karşı 3 civarı. Bu satırları
yazarken bile boğazım düğümleniyor, engel olamıyorum akan yaşlara. Meğer ne çok sevmişiz biz seni!
Babamdan öğrendim ben, “en çok tribündeki adamı seveceksin” derdi o hep. Ben de öyle yapmıştım, sen
gelene kadar. Sen bizi, bizden çok sahiplendin Kaptan. 30 milyonu yanına aldın,
adım adım daha yükseklere çıkardın. Tribündeki adamdın sen benim için. Köşe vuruşlarında
elin kalbinle buluştuğunda, parmaklarına değen Türk bayrağındaki kan kadar
sevdik seni.
Şimdi sen gidiyorsun
ya, artık milyonlarca eksiğiz.
Alex gidince düzelecek diyorlar. Affedemiyorum Kaptan, senin
ardından atıp tutuyorlar. Düzelir belki, iyiye gider takım. Maçlar alır,
kupalar kazanırız. “Değer mi peki” diye soracak olursan, cevabı İslam Çupi’nin
sözlerine bırakırım. Bilirim, beni en iyi sen anlarsın.
İstanbul’a ayak bastığın ilk gün seni karşılamaya gelenler
arasında yoktum. Ama yarın orada olacağım. Sadece iyi yolculuklar dileyeceğim
ama ötesini bekleme benden. Kısa bir mola, bir iki satırlık ayrılık yalnızca. Bambaşka
sıfatlarla dönüp geldiğinde, yanında yine biz olacağız. Sana söz olsun Kaptan, her gün seni bir öncekinden daha çok seveceğiz.
Kulüpten ayrılalı tam 12 gün oldu. Ben on iki gündür
ağlıyorum, kabullenemiyorum çünkü. Gidişleri hazmetmek öyle kolay olmuyor.
Daha fazla yazamıyorum Kaptan. Söyleyeceklerim var,
söyleyemiyorum.
Ama bil isterim ki, bu bir veda değil. Veda etmek bize
yakışmaz. Sonsuzluk çok uzak ve
biliyorum sen ömrünün yettiği bir vakitte dönüp yine sarılacaksın bize. Ama
bir söz ver Kaptan. Yarın o uçak kalktığında sakın ağlama, olur mu? Çünkü sen
ağlarsan biz hissederiz. Sen ağlarsan
vefasız vedamız boynumuzda yük kalır.
Çok sevdik be Kaptan. Önce Fenerbahçe dedik, hemen ardına
Alex’i ekledik. Böylesi bize yakışmadı, affet.
Daima başarılı ve mutlu ol. Nerede olursan ol, sen bir “sari” de, biz duyup sana lacivert
diyelim.
Dönüp geldiğinde, santrayla beraber omuz omuza olalım Kaptan.
Fenerbahçe Spor Kulübü’nde aldığın her nefes, attığın her
gol, yaptığın her asist, attığın her adım, söylediğin her söz, kazandırdığın
her kupa ve kanıtladığın adamlığın için teşekkürler 10 numara. Bu taraftar seni
ASLA unutmayacak!
Hoşça kal büyük efsane Alexsandro De Souza…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder