“Keşke
futbolu bu kadar çok sevmeseydim” dediğiniz oldu mu hiç?
Benim
oldu.
Hem
de defalarca.
Özellikle
son birkaç senedir, Galatasaray-Fenerbahçe derbi sonlarında. Aykut
Kocaman'ın geri çekilme taktiklerinden ya da sahadaki futbolcunun
oyunu okuyamamasının ardından.
Elbette
dün gece gazozuna oynanan bir maçın skoru beni uykusuz bırakmazdı.
Aykut
Kocaman artık bir şeylerin farkında olsaydı en azından,
derbileri izlemek daha kolay olurdu.
Öyle
çok sinirliyim ki... Şuan ne yazsam sinirim geçmeyecek, biliyorum.
Maç
öncesi başladı yine kişiler – kulüp tartışması. Hala
takımı, oyunu ya da futbolcuyu, hocayı eleştirenlere düşman
gözüyle bakılıyor. Ben eleştiriyorsam, bir şeylerin ters
gittiğinin farkındayım ve düzelmesi için yapılabilecek şeyleri
söylüyorum. Bana kalırsa asıl düşman, “olsun Kocaman yürekli
adam, bir dahaki maçta alırız” diyenler ve bunların türevleri.
Yanlışı görüp söylemenin nesi kötü yahu? Bu kadar mı
tapıyorsunuz “kişilere”?
Dün
akşam, Alex'in koştuğu bir maçtı. Ve Aykut Kocaman, buna rağmen
tehlikeyi sezemedi. Yahu çekinecek neyin var, neden çift forvet
oynatmıyorsun? Neden maçın son on dakikası, seni bir yıldır
forvet olarak sırtlayan adamı değil de, 3 gün önce transfer
ettiğin adamı maça alıyorsun? Baktın kötü gidiyor, bekleme yap
hamleni. Mucize yaratmayacak sahadaki adamlar! Ben hala, Mehmet
Topal'ın neden geldiğini anlamıyorum mesela. Ya da oynamadığı
halde neden Baroni'nin maçta olduğunu.. Al Recep'i sahaya, yenil.
Biz de diyelim ki, Aykut Kocaman geleceği düşünüyor, Aykut
Kocaman yatırım yapıyor, hoca işini biliyor. Ama yok, illa
taraftar isyan edecek, illa aramızda bir bölünme yaşayacağız, o
zaman bir şeyler değişecek!
Sen,
gazozuna oynadığın bir maçta daha Galatasaray'ı yenemiyorsun da,
deplasmanda Moskova'yı nasıl yeneceksin hoca?
Ertuğrul
gibi bir adamı gönderiyorsun, Mert gibi bir çocuğu yedeğe
alıyorsun. Bunun bir izahı var mıdır? Ya Volkan bir ay sahalardan
uzak kalsa şimdi? Ya Kuyt olmayacak bu takımlar dese, koşmasa
mesela? Kadronun alası var elinde, ama sen hala geri çekilmekle
meşgulsün.
Bir
Emre vardı mesela hocam, sen onunla kavga edip, kendi rahatın için
takımdan göndermeden önce. Emre'yi gönderiyorsun, Emre'nin yerine
orta sahayı rakip takıma emanet ediyorsun. Gerçekten artık bunun
bir açıklaması olamaz. Tek maçta adam harcamıyoruz beyler, Aykut
Kocaman'dan beri Galatasaray maçlarında böyleyiz biz.
Pardon,
düzelteyim. Aykut Kocaman ve Cüneyt Çakır'dan beri böyleyiz.
Cüneyt
Çakır'a hakem diyenlere, ona Avrupa'da maç verenlere de diyecek
çok sözüm var da, buraya yakışmaz. Türklerden hakem falan
olmaz. Bu zamana kadar taraf tutmadan maç yöneten adam görmedim.
Adam da dedim ama...
Galatasaray'dan
bahsetmeyeceğim. Beni zerre kadar ilgilendirmiyor, gol atamadığı
için futbolcusuna “Allah belanı versin” diyen bir
çalıştırıcının takımı. Sadece şunu merak ediyorum, Fatih
Terim'in cezası sonsuza dek mi ertelendi? Yoksa Allah'a emanet mi?
Dün
akşam sahada her şey kötüydü. Senin için Türkiye'nin her bir
yerinden kalkıp Erzurum'a giden taraftara üzüldüm en çok, onlar
bunu hak etmedi.
Tüm
bu olumsuzluklara rağmen, seni sevmekten asla vazçgemeyeceğiz
Fenerbahçe. Ama canın sağ olsun da demeyeceğim. Bende sağ olacak
can bırakmıyorsun çünkü, ben sana inandıkça sen dibe
vuruyorsun.
Elbette
tek maçla yıkılmadık. Ama bu maç, bu orta saha ligin
habercisiydi. Sadece onlar değil, Kuyt da ligin gidişatından haber
veriyordu mesela. Güzel adam, dün gece resmen Fenerbahçeli oldu.
İyi geldin bize, hoş geldin.
galatasarayla ilgili tek notun gol kacirinca fatih hoca nin allah belani vermesin demesimi? blog senin ee haliyle klasik zirlak bi fb taraftarsinda bence yazilarinin biraz makul olmasi icip mactan sonra uyuyup sabahinda yaz. Yada yazma tabi sen bilirsin. Ha oyle bi hoca diyosunda bizim hoca -bak herkes fatih hoca diyo aykut demiyo- 10 kisi kalinca oyuna aydin amrabat necatiyi aliyo sizinki mactan sonra hakeme salliyo epey bi fark var sanki! neyse aglamaya devam sana hade kolay gelsin
YanıtlaSilnot: adsiz falan muhabbeti olmasin adim batur kaplan ve biliyorum gramerim bozuk :)