Sabah saatlerinde gündeme oturan, “Fenerbahçe Emenike için gelecek teklifleri değerlendireceğini bildirdi” haberi ortalığı karıştırmaya yetti. Normal zamanda olsaydı, çoğumuz bu haberi okuduğunda farklı bir anlam çıkarmayacaktı belki de. Ama normal zamanlarda yaşamayı 3 Temmuz’dan sonra unutmamış mıydık zaten? Artık gelen her haber bir olay doğuruyor.
Emenike’nin satışa çıkarılmasından çıkarılan birçok sonuç var. Ama Fenerbahçeli taraftara en mantıklı geleni ve canı en çok yakanı, takımın Bank Asya’ya düşeceğini kabullenip hazırlık yapması… Böyle bir şey olabilir mi? Tabii ki de olabilir! Yoksa sahaya adımı atmamış bir adamı neden satmayı düşünsün ki Fenerbahçe? Çok iyi teklif geldiği için mi? Bu da kulağa mantıklı geliyor. Zaten Fenerbahçe bu adamı gecenin bir yarısı ekran karşısına çıkartıp imzasını attırmamış mıydı? Hatta giyecek forma bile bulamamıştı, öyle değil mi?
Diyelim ki sahiden de Fenerbahçe’nin Bank Asya’ya düşeceği kesinleşti. Ee? Ne var bunda? Yani büyük olaylar yaratıp, kişileri yerden yere vurmaya ne gerek var? Taraftar zaten renklerini sevmiyor mu bu takımın? Uğrunda ölüp bittiği, sonsuz sevgisi değil mi? Öyle. O zaman nerede oynadığının ne önemi var? Amaç futbol oynamak değil mi? Bulunduğun ligin ne önemi var?
Eğer böyle bir şey olursa, Fenerbahçeli taraftarlar takımının nerede oynadığını çok da düşünmesin. Zira nerede ve kiminle oynadığın değil, nasıl oynadığındır önemli olan.
Tabii Emenike’nin satışa çıkarılmış olması Fenerbahçe’nin küme düştüğü anlamına falan gelmez. İhtimallerden biri bu olabilir ama duruşma sonuçlanana kadar hiçbir şeyin doğruluğuna güvenmemeli. Duruşma sonuçlanmadan karar verileceği bir gerçek, ama duruşma sonunda aksi bir karar çıkarsa da, takımının üzerine yürüyen taraftar utanır, benden söylemesi. O yüzden hızlı davranmamakta fayda var…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder