İşte bu görüntü tam da bundan 1 ay öncesinde öyle içimi açmıştı ki! Emindim bunun harika bi Dünya Kupası olacağından. Başta çokta sevemedim aslında, "güçlüler" şaşırttı hepimizi. Ama daha turnuva başlamadan yaklaşık bi 2 ay öncesinde yaptığımız sohbetin ardından favorilerimin Argentine ve Spain olduğunu söylemiştim. Kupanın başlamasıyla da, Lugano'dan dolayı çok fazla sempati duyduğum Uruguay gözümü-gönlümü açmış, favorilerimi 3'e çıkarıp bir de göz dolduran futbola inançlarıyla Şili'yi eklemiştim. Favorilerimin 3'ünden 2'si yani esas favori takımlarım yarı finale kalmayı başardılar. Büyük gurur! Ardından Arjantin yenilgisi falan. Başından beri söylüyorum, hayatımda değişemeyeceğim şeylerin listesini yapsam üst basamaklarda futbol, onun alt listesinde de Fenerbahçe ve Barça gelir. Eh, hal bu olunca da Barça'dan dolayı İspanya'yı inanılmaz çok seviyorum!
*
Dünya Kupası'na damgasını vuran futbolcu-hakem-teknik direktör üçlüsüne bir de ahtapotumuz eklendi, iyi mi! Aslında bu garip hayvan, baya bir kıdemliymiş de, adını ancak duyurabildi. İsmi Paul, bilmeyenlere tanıtalım kendisi Alman asıllı. Almanya'nın oynadığıı tüm maçlarda onun görüşü alınıyor. Ve akşamki maçı saymazsak Paul Dünya Kupası'nda %100 doğru tahminlerde bulundu. Bundandır ki adı "kahin ahtapot Paul"e çıktı. Dilerim akşamki maçın tahminini de doğru yapmıştır! Sonucu ne olursa olsun, bazı kızgın taraftarlar Paul'un barbekü olmasını istediklerini söylüyorlar. Bense kıymayın bu hayvana diyorum.
*
Defalarca söyledim, bu görüntünün aynısını Messimde görmek istiyorum diye ama, kısmet değilmiş(!)
Artık Piqué'm ve takım arkadaşlarında, yani benim caanım İspanyamda görmeyi arzuluyorum :))
*
Ve evet. Waka Waka'da finale sadece 1.30 saat kaldı. Tadından doyum olmayacak bi final bizleri bekliyor diye düşünüyorum, dilerim yanılmam. Şimdiden herkese keyifli seyirler!
ps: akşam için susmaya devam ediyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder