19 Ekim 2012 Cuma


Muhabir: İspanya'da başarılı olabilecek misin? 
Maradona: Top orada da yuvarlak değil mi?





11 Ekim 2012 Perşembe

Vefasız Veda





Şimdi yazmaya, hissettiklerimi anlatmaya, içimden geçenleri sana aktarmaya nereden başlasam eksik kalır Kaptan. Evet, hala Kaptan diyorum sana. Hala 10 numara, hala efsane…

En son sesim konuşmaya yetmediğinde, her cümlem hıçkırıkla bölündüğünde Lefter’e veda ediyordum…

Sekiz sene öncesine dönmek biraz zaman alır. Günümüzü, sana yapılanları unutturur belki. Unutturmasın diye yazmıyorum, söylemiyorum. Ben seni hep güzel hatırlayacağım da, senin gidişine sebep olanlar için aynı şeyi söylemem mümkün değil.

Koskoca sekiz yıl Kaptan. Fenerbahçe Spor Kulübü’nde, iyisiyle kötüsüyle ve her bir anıyla dolu dolu geçirdiğin sekiz yıl… Neler gizli ardında, çocuklarına anlattığın ne hikâyeler, başarılar, övgüler, hayal kırıklıkları, özlemler… Unutulur mu sanıyorsun Kaptan? Unutulmaz elbet.

Bugün 12 Eki. 12, Cuma. Saat sabaha karşı 3 civarı. Bu satırları yazarken bile boğazım düğümleniyor, engel olamıyorum akan yaşlara. Meğer ne çok sevmişiz biz seni!

Babamdan öğrendim ben, “en çok tribündeki adamı seveceksin”  derdi o hep. Ben de öyle yapmıştım, sen gelene kadar. Sen bizi, bizden çok sahiplendin Kaptan. 30 milyonu yanına aldın, adım adım daha yükseklere çıkardın. Tribündeki adamdın sen benim için. Köşe vuruşlarında elin kalbinle buluştuğunda, parmaklarına değen Türk bayrağındaki kan kadar sevdik seni.

Şimdi sen gidiyorsun ya, artık milyonlarca eksiğiz.

Alex gidince düzelecek diyorlar. Affedemiyorum Kaptan, senin ardından atıp tutuyorlar. Düzelir belki, iyiye gider takım. Maçlar alır, kupalar kazanırız. “Değer mi peki” diye soracak olursan, cevabı İslam Çupi’nin sözlerine bırakırım. Bilirim, beni en iyi sen anlarsın.

İstanbul’a ayak bastığın ilk gün seni karşılamaya gelenler arasında yoktum. Ama yarın orada olacağım. Sadece iyi yolculuklar dileyeceğim ama ötesini bekleme benden. Kısa bir mola, bir iki satırlık ayrılık yalnızca. Bambaşka sıfatlarla dönüp geldiğinde, yanında yine biz olacağız. Sana söz olsun Kaptan, her gün seni bir öncekinden daha çok seveceğiz.

Kulüpten ayrılalı tam 12 gün oldu. Ben on iki gündür ağlıyorum, kabullenemiyorum çünkü. Gidişleri hazmetmek öyle kolay olmuyor.

Daha fazla yazamıyorum Kaptan. Söyleyeceklerim var, söyleyemiyorum.

Ama bil isterim ki, bu bir veda değil. Veda etmek bize yakışmaz. Sonsuzluk çok uzak ve biliyorum sen ömrünün yettiği bir vakitte dönüp yine sarılacaksın bize. Ama bir söz ver Kaptan. Yarın o uçak kalktığında sakın ağlama, olur mu? Çünkü sen ağlarsan biz hissederiz. Sen ağlarsan vefasız vedamız boynumuzda yük kalır.

Çok sevdik be Kaptan. Önce Fenerbahçe dedik, hemen ardına Alex’i ekledik. Böylesi bize yakışmadı, affet.
Daima başarılı ve mutlu ol. Nerede olursan ol,  sen bir “sari” de, biz duyup sana lacivert diyelim.

Dönüp geldiğinde, santrayla beraber omuz omuza olalım Kaptan.

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde aldığın her nefes, attığın her gol, yaptığın her asist, attığın her adım, söylediğin her söz, kazandırdığın her kupa ve kanıtladığın adamlığın için teşekkürler 10 numara. Bu taraftar seni ASLA unutmayacak!

Hoşça kal büyük efsane Alexsandro De Souza…
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...